Sunday, September 24, 2006

Ramazan Hoşgeldinnn..

Ne zaman Ramazan gelse aklıma hep o karikatür gelir.Hani Ramazan Haydarpaşa tren istasyonundan inerde karşıdaki camide koskoca "HOŞGELDİN RAMAZAN" yazısını görünce sevinir " ne çabuk duyulmuş İstanbula gelişim!"der ya işte o karikatür.Eminimki hepimiz en az bir kere her Ramazan gazetelerde ya da e-maillerimizde bu karikatürü görmüşüzdür.Ramazan denince benim aklıma gelenler o muhtşem iftar sofraları hani tatlısız olmazları!! (bunların içinde pide, hurma,güllaç,kabak tatlısı,sütlü nuriye dahil oooff offf hemde ne off )sahurda çalan saat,davul sesi,çay içme isteğim,cami minarelerindeki mahyalar ve ışıklar, iftar çadırları,top atışı,Sultan Ahmet,her sene hiç şaşmaz tvlerde gösterime giren "Çağrı" filmi,kahvaltı etme arzum ki kahvaltı etmeyi sevmeyen biri olarak bende anlamış değilim bunu,arkadaşlarla ve akrabalarla düzenlenen iftar organizasyonları ve son olarak eğer bir rezervasyon yapamamışsak lokantalarda boş yer bulamayıp aç kalma riskimiz! :) Ramazan ayının kendine özgü bir havası var ..Şu davul geleneği bu sene bozuldu ya ben hakkaten üzüldüm..ne var yani sanki derin uykuda apartman hayatımızda çok mu duyuyoruz o seside rahatsız oluyoruz!Ya da olalım 1 aycık nolur ki..bizim mahallede inşaatların biri bitip biri başlıyor o seslerden rahatsız olmuyoruzda 2 davul gürültüsünden mi oluyoruz!Ben bu geleneğin devam etmesini çok isterdim.Bütün ülkeler nostaljik ögelerini korurken biz niye geleneklerimize sahip çıkamıyoruz bunu anlamış değilim.Farklı kültürel öğeleri daha çok benimseyip kendimizinkilerin üstünü örtmeye çalışıyoruz..Beni teselli eden tek bir şey var o da yarın öbür gün çocuklarıma bunları bir anı olarak anlatacağım..Hepinize hayırlı ramazanlar diliyorum..